Üniversitemiz Afrika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (AÇAUM), Afrika: Tarih, Kültür ve Ekonomi Seminerlerinin ikincisini 4 Kasım 2014 tarihinde, Üniversitemiz İlâhiyat Fakültesi Prof. Tayyib Okiç Salonu’nda gerçekleştirdi.
Birçok akademisyen ve öğrencinin dinleyici olarak katıldığı panelin açılışında konuşma yapan AÇAUM Müdürü Prof. Dr. Nahide Bozkurt,
Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Kasım Karakütük, politik, ekonomik ve sosyal ilişkiler bakımından Afrika araştırmalarının önemine dikkat çekerek, Üniversitemiz bünyesinde faaliyet gösteren Afrika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin, önemli bir boşluğu doldurduğunu ifade etti.
Moderatörlüğünü AÇAUM Müdür Yardımcısı Prof Dr. Ahmet Nedim Serinsu’nun yaptığı panele, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’ndan Mustafa Efe ve Ali Osman Mert ile Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan Veysi Kaya konuşmacı olarak katıldılar.
Panelde ilk olarak Veysi Kaya, “Sömürgecilik Öncesi Afrika Müslümanlarının Durumu” başlıklı tebliğini sundu. Konuşmasında, XV. yüzyılda başlayan Batı’nın Afrika üzerindeki köleleştirme ve sömürgeleştirme faaliyetlerine dek, kıtanın çeşitli bölgelerinde yaşamış medeniyetler ile kurulmuş siyasî hâkimiyetler hakkında bilgi veren Kaya, Afrika’nın çok bilinmeyen sömürgecilik öncesi tarihine ışık tuttu.
Kaya’dan sonra söz alan Mustafa Efe, “Bağımsızlık Dönemi ve Sonrasında Afrika Müslümanlarının Durumu” başlıklı tebliğinde, 1956’dan itibaren yirmi beş yıllık bir süre içerisinde siyasî bakımdan bağımsız hâle gelen Afrika’nın, sömürgecilik sonrası karşılaştığı problemler ve Afrika Müslümanlarının durumu gibi konulara temas etti.
Panelin son konuşmacısı olan Ali Osman Mert, “Güney Afrika Cumhuriyeti’nde Göçmen Olmak ve Yabancı Düşmanlığı” başlıklı konuşmasında, Güney Afrika’da geçmişten günümüze yaşanmış ırkçılık, apartheid ve yabancı düşmanlığı gibi sorunların tarihsel arka planına değindi. Bununla birlikte, söz konusu sorunların günümüzdeki durumu ve çözüm yolları hakkında bilgi veren Mert, konuşmasına siyah-beyaz çatışmasının boyutlarını gözler önüne seren fotoğraf gösterimi ile son verdi.
Konuşmaların ardından, bölgede uzun yıllar kalmış ve çalışmalarını sürdürmüş katılımcılar, akademisyen ve öğrencilerden gelen soruları cevaplandırdı.